Denizli'de Laodikya Antik Kenti'nde yapılan arkeoljik kazılarda keçi bacaklı bir mitolojik yaratıkla, su perisi ve şarap tanrısının heykellerinin bulundu. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, kazı çalışmaları kapsamında, antik kentte keçi bacaklı bir mitolojik yaratıkla, su perisi ve şarap tanrısının heykellerinin bulunduğunu söyledi.
Şimşek, Laodikya Antik Kenti’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Laodikya kazı çalışmalarının aralıksız sürdüğünü ifade etti. Çalışmalar kapsamında "Laodikya Kilisesi"nde restorasyon ve kazı çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Şimşek, "Kilisedeki çalışmaları tamamlamak üzereyiz. Daha önce kazılarına başladığımız Septimus Severius Çeşmesi’nin kuzey kısmındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Gelecekte burasını da tamamen ayağa kaldıracağız" dedi.
Geçmişte Laodikya’nın bir heykel atölyesi bulunduğunu bildiren Şimşek, şunları söyledi:
"Bu atölyede zamanında çok güzel eserlerin çıkarıldığını biliyoruz. Kentin zengin bir alım gücü vardı. O dönemlerde Şarap Tanrısı Diyonizos’un yanında, onu eğlendirmek için bulunduğu öne sürülen mitolojik yaratıklar vardı. Bunlardan bazıları su perisi, bazıları da yarısı hayvan, yarısı insan olan yaratıklardı. Heykeltıraşlar da o dönemdeki olayları taşlara, mermerlere taşımış. Biz bu dönemlerde yapılan eserlere ulaştık. Bulduğumuz bu eserlerden biri yüksek kalitede, dans eder vaziyette bir mitolojik yaratık. Bu yaratık keçi ayaklı, insan gövdeli mitolojik bir yaratık, sakallı ve eşek kulaklı olarak işlenmiş.
Şimşek, Laodikya Antik Kenti’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Laodikya kazı çalışmalarının aralıksız sürdüğünü ifade etti. Çalışmalar kapsamında "Laodikya Kilisesi"nde restorasyon ve kazı çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Şimşek, "Kilisedeki çalışmaları tamamlamak üzereyiz. Daha önce kazılarına başladığımız Septimus Severius Çeşmesi’nin kuzey kısmındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Gelecekte burasını da tamamen ayağa kaldıracağız" dedi.
Geçmişte Laodikya’nın bir heykel atölyesi bulunduğunu bildiren Şimşek, şunları söyledi:
"Bu atölyede zamanında çok güzel eserlerin çıkarıldığını biliyoruz. Kentin zengin bir alım gücü vardı. O dönemlerde Şarap Tanrısı Diyonizos’un yanında, onu eğlendirmek için bulunduğu öne sürülen mitolojik yaratıklar vardı. Bunlardan bazıları su perisi, bazıları da yarısı hayvan, yarısı insan olan yaratıklardı. Heykeltıraşlar da o dönemdeki olayları taşlara, mermerlere taşımış. Biz bu dönemlerde yapılan eserlere ulaştık. Bulduğumuz bu eserlerden biri yüksek kalitede, dans eder vaziyette bir mitolojik yaratık. Bu yaratık keçi ayaklı, insan gövdeli mitolojik bir yaratık, sakallı ve eşek kulaklı olarak işlenmiş.
Heykellerde Laodikyalı heykeltıraşların ince işçiliklerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Anatomik oranların detayı ve vücutta gösterilen işçilik, bu başarıyı gözler önüne seriyor. İmparator Septimus Severius’a adanan bu heykeller, MS 2. yüzyılın sonlarına ait eserler. Bir diğer heykel ise su perisine ait. Normal boyutların altındaki bir heykelin alt bölümü. Heykelde elbisedeki kıvrımların verilmesi, ışık gölge kontrastının düşünüldüğünü gösteriyor. Bu çalışma Laodikyalı ustaların stil özelliklerini de gösteriyor."
Ortaya çıkarılan heykellerin, bu sene bulunan en kaliteli eserler olduğunu ifade eden Şimşek, "MS 7. yüzyılda kentler terk edilince birçok heykel kireç yapıldı, duvarlarda kullanıldı. Biz de bunları duvar taşı olarak kullanıldığı için bulabildik" dedi.
"A Evi" olarak adlandırılan bölümde yapılan çalışmalardaysa Zafer Tanrıçası Nike’ye ait bir heykele ulaştıklarını anlatan Şimşek, "Bu heykel, Geç Helenistik tarzda işlenmiş. Özellikle de elbisenin hemen göğüs altından kemerlenmesi ve gövdenin üst kısmının kısa ve dar, alt kısmının uzun olması düşüncesine göre yapılmış bir tipolojiyi görüyoruz. Önümüzdeki süreçte heykellerin diğer parçalarının da bulunmasını hedefliyoruz" diye konuştu.
Ortaya çıkarılan heykellerin, bu sene bulunan en kaliteli eserler olduğunu ifade eden Şimşek, "MS 7. yüzyılda kentler terk edilince birçok heykel kireç yapıldı, duvarlarda kullanıldı. Biz de bunları duvar taşı olarak kullanıldığı için bulabildik" dedi.
"A Evi" olarak adlandırılan bölümde yapılan çalışmalardaysa Zafer Tanrıçası Nike’ye ait bir heykele ulaştıklarını anlatan Şimşek, "Bu heykel, Geç Helenistik tarzda işlenmiş. Özellikle de elbisenin hemen göğüs altından kemerlenmesi ve gövdenin üst kısmının kısa ve dar, alt kısmının uzun olması düşüncesine göre yapılmış bir tipolojiyi görüyoruz. Önümüzdeki süreçte heykellerin diğer parçalarının da bulunmasını hedefliyoruz" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder