Çorum'un Bayat ilçesi Derekutuğun köyünde yapılan kazılarda 6 bin 500 yıl öncesine ait bakır maden ocağı galerisi gün ışığına çıkarıldı. Derekutuğun köyündeki kazı çalışmalarını 3 yıldır yürüten Almanya Bochum Ruhr Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünsal Yalçın, 2007 yılı içinde Bayat'ta, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile yüzey araştırması yaparken Derekutuğun köyü sınırları içerisinde bazı bulgulara rastladıklarını, yaptıkları detaylı incelemede bölgede bir yer altı madeni olduğunu fark ettiklerini söyledi.
Bölgede arkeolojik kazı yapmak amacıyla Çorum Müzesi aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından izin alarak, 3 yıl önce kazı çalışmalarına başladıklarını belirten Yalçın, bu yıl eylül ayında başladıkları kazı çalışmalarını tamamladıklarını bildirdi.
Türkiye'de çeşitli kentlerde eğitim gören yüksek lisans öğrencilerinin yanı sıra Almanya ve Avusturya'dan gelen öğrencilerin de kazı ekibinde yer aldığını belirten Yalçın, ilk kez 2009 yılında başlatılan kazılarda 6 bin yıl öncesine ait bakır madeni galerilerine ulaşıldığını kaydetti.
Yalçın, bu yıl 4 maden ocağı galerisinde yapılan kazılardan elde edilen sonuçlarda ise maden ocağının 500 yıl daha eski olduğunun belirlendiğini bildirdi.
Maden ocağında 20'ye yakın galeri bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Yalçın, şunları kaydetti:
''6 bin 500 yıl önce insanlar, Kalkolitik dönemde galeriler açmışlar. Yer altı işletmeciliğiyle bakır madenini kazanmışlar. Yer altı galerilerini aydınlatmak için de çam çıralarından yararlanmışlar. Uçları yanmış çam çıralarını çalışma taban seviyesinde bulduk. Çıraların karbon 14 tahlillerini yaptık. Tarihleri günümüzden 5 bin yıl öncesine gidiyor. Karanlık, labirent tarzındaki galerileri aydınlatmak için bu çıraları yakmışlar ve çalıştıkları alanlara yerleştirmişler.''
Yörenin insanlarının önce yüzeydeki doğal bakırı bulduğunu daha sonra da bakırların damarlarını keşfederek yer altı galerileri açtıklarını anlatan Yalçın, yapılan kazı çalışmalarıyla zamanla galerilerde oluşan dolguları temizlediklerini ve galerileri ilk açıldıkları hallerine dönüştürmeye çalıştıklarını ifade etti.
Derekutuğun köyündeki bakır maden ocağı galerisinin dünyanın en eski maden ocağı olabileceğine dikkat çeken Yalçın, ''En eski bildiğimiz tarihi maden ocağı Tokat Erbaa'daki maden ocağı ile MÖ 4 binlere uzanan Bulgaristan'daki maden ocağıydı ama biz bu yıl açılan galerilerden M.Ö. 5 bin yıllarına kadar tarih aldık. MÖ 5 binli yıllarda insanların galeri açarak maden işlettiklerini bilmiyorduk'' dedi.
Maden ocağında tıpkı maden işçileri gibi çalıştıklarını anlatan Yalçın, çalışmaları titizlikle yürüttüklerini, tulum giyip, kask takarak maden ocaklarına indiklerini anlattı. Prof. Dr. Yalçın, çalışmalara 2012 yılında ara verileceğini ve 3 yıllık çalışmaları içeren bir yayın hazırlayacaklarını da sözlerine ekledi.
Bölgede arkeolojik kazı yapmak amacıyla Çorum Müzesi aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından izin alarak, 3 yıl önce kazı çalışmalarına başladıklarını belirten Yalçın, bu yıl eylül ayında başladıkları kazı çalışmalarını tamamladıklarını bildirdi.
Türkiye'de çeşitli kentlerde eğitim gören yüksek lisans öğrencilerinin yanı sıra Almanya ve Avusturya'dan gelen öğrencilerin de kazı ekibinde yer aldığını belirten Yalçın, ilk kez 2009 yılında başlatılan kazılarda 6 bin yıl öncesine ait bakır madeni galerilerine ulaşıldığını kaydetti.
Yalçın, bu yıl 4 maden ocağı galerisinde yapılan kazılardan elde edilen sonuçlarda ise maden ocağının 500 yıl daha eski olduğunun belirlendiğini bildirdi.
Maden ocağında 20'ye yakın galeri bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Yalçın, şunları kaydetti:
''6 bin 500 yıl önce insanlar, Kalkolitik dönemde galeriler açmışlar. Yer altı işletmeciliğiyle bakır madenini kazanmışlar. Yer altı galerilerini aydınlatmak için de çam çıralarından yararlanmışlar. Uçları yanmış çam çıralarını çalışma taban seviyesinde bulduk. Çıraların karbon 14 tahlillerini yaptık. Tarihleri günümüzden 5 bin yıl öncesine gidiyor. Karanlık, labirent tarzındaki galerileri aydınlatmak için bu çıraları yakmışlar ve çalıştıkları alanlara yerleştirmişler.''
Yörenin insanlarının önce yüzeydeki doğal bakırı bulduğunu daha sonra da bakırların damarlarını keşfederek yer altı galerileri açtıklarını anlatan Yalçın, yapılan kazı çalışmalarıyla zamanla galerilerde oluşan dolguları temizlediklerini ve galerileri ilk açıldıkları hallerine dönüştürmeye çalıştıklarını ifade etti.
Derekutuğun köyündeki bakır maden ocağı galerisinin dünyanın en eski maden ocağı olabileceğine dikkat çeken Yalçın, ''En eski bildiğimiz tarihi maden ocağı Tokat Erbaa'daki maden ocağı ile MÖ 4 binlere uzanan Bulgaristan'daki maden ocağıydı ama biz bu yıl açılan galerilerden M.Ö. 5 bin yıllarına kadar tarih aldık. MÖ 5 binli yıllarda insanların galeri açarak maden işlettiklerini bilmiyorduk'' dedi.
Maden ocağında tıpkı maden işçileri gibi çalıştıklarını anlatan Yalçın, çalışmaları titizlikle yürüttüklerini, tulum giyip, kask takarak maden ocaklarına indiklerini anlattı. Prof. Dr. Yalçın, çalışmalara 2012 yılında ara verileceğini ve 3 yıllık çalışmaları içeren bir yayın hazırlayacaklarını da sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder