Anadolu ve Ön Asya'daki en büyük höyükler arasında bulunan Kilis Oylum Höyüğü'nde bu yılki kazı çalışmaları tamamlandı.Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Engin'in yönetiminde 22 Temmuz'da başlayan kazı çalışmalarında 22 teknik eleman ve 43 işçinin görev aldı.
Kazı Başkanı Atilla Engin, höyükte bu yıl gerçekleştirdikleri çalışmalarda binlerce yıl öncesine dair buluntulara ulaştıklarını vurgulayarak, ''Höyükte başlattığımız umutlu yolculukta günümüzden 4 bin yıl öncesine kadar vardık'' dedi.
Anadolu yükseltisinin bitip Suriye düzlüklerinin başladığı çok stratejik bir bölgede bulunan Oylum Höyüğü'nün birden fazla kent krallığının merkezi olduğuna inandıklarını belirten Engin, ''Bu yılki çalışmalarımızda, höyüğün krallık merkezi olduğu öngörümüzün doğruluğunu güçlendiren önemli bulgulara ulaştık'' diye konuşarak, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu yılki çalışmalarımızda elde ettiğimiz bulguların en önemlisi Hitit dönemine ait 2 tane hiyeroglifli damga mühür oldu. Bu mühürlerden biri kraliyet mührü. Ayrıca höyükte ilk kez çivi yazılı silindir mühür bulduk. Bu höyükte bulunan ilk yazılı vesika ve günümüzden 3 bin 700 yıl öncesine ait. Bu bulgular höyüğün, henüz adını bilmediğimiz ve yavaş yavaş yaklaştığımız bir krallığın merkezi olduğunu müjdeliyor. Höyükte bu yıl yaptığımız çalışmalar sırasında işlenmiş cam ürünler bulduk. Öyle ki, bu bulgular Anadolu insanının cam endüstrisiyle ilk kez bu yerleşim yerinde tanıştığını ortaya koyuyor. Bu da çok önemli. Ayrıca, yaptığımız çalışmalar sayesinde, günümüzden 3 bin yıl öncesine kadarki ölü gömme adetlerine ilişkin de bilgi sahibiyiz.''
Yrd. Doç. Dr. Engin, Oylum Höyüğü'ndeki bilimsel kazıların 22 yıldır sürdüğünü ve çalışmaların daha uzun yıllar alacağını vurguladı. Bugüne kadarki kazılarla günümüzden 4 bin yıl öncesine ait bulgular veren katmanlara ulaştıklarını kaydeden Engin, gelecek yıl bu katmanların yanı sıra günümüzden 4-5 bin yıl öncesine ait bulgular bekledikleri katmanlarda çalışmalar yapacaklarını bildirdi. Kilis'in 10 kilometre doğusunda, aynı adla anılan köyün bitişiğinde bulunan, 22-37 metre yüksekliğe ve 170 dekar yüzey alanına sahip olan Oylum Höyüğü'nün bölge arkeolojisine ışık tutacak önemli bilgi ve bulgular vermesi bekleniyor.
Anadolu yükseltisinin bitip Suriye düzlüklerinin başladığı çok stratejik bir bölgede bulunan Oylum Höyüğü'nün birden fazla kent krallığının merkezi olduğuna inandıklarını belirten Engin, ''Bu yılki çalışmalarımızda, höyüğün krallık merkezi olduğu öngörümüzün doğruluğunu güçlendiren önemli bulgulara ulaştık'' diye konuşarak, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu yılki çalışmalarımızda elde ettiğimiz bulguların en önemlisi Hitit dönemine ait 2 tane hiyeroglifli damga mühür oldu. Bu mühürlerden biri kraliyet mührü. Ayrıca höyükte ilk kez çivi yazılı silindir mühür bulduk. Bu höyükte bulunan ilk yazılı vesika ve günümüzden 3 bin 700 yıl öncesine ait. Bu bulgular höyüğün, henüz adını bilmediğimiz ve yavaş yavaş yaklaştığımız bir krallığın merkezi olduğunu müjdeliyor. Höyükte bu yıl yaptığımız çalışmalar sırasında işlenmiş cam ürünler bulduk. Öyle ki, bu bulgular Anadolu insanının cam endüstrisiyle ilk kez bu yerleşim yerinde tanıştığını ortaya koyuyor. Bu da çok önemli. Ayrıca, yaptığımız çalışmalar sayesinde, günümüzden 3 bin yıl öncesine kadarki ölü gömme adetlerine ilişkin de bilgi sahibiyiz.''
Yrd. Doç. Dr. Engin, Oylum Höyüğü'ndeki bilimsel kazıların 22 yıldır sürdüğünü ve çalışmaların daha uzun yıllar alacağını vurguladı. Bugüne kadarki kazılarla günümüzden 4 bin yıl öncesine ait bulgular veren katmanlara ulaştıklarını kaydeden Engin, gelecek yıl bu katmanların yanı sıra günümüzden 4-5 bin yıl öncesine ait bulgular bekledikleri katmanlarda çalışmalar yapacaklarını bildirdi. Kilis'in 10 kilometre doğusunda, aynı adla anılan köyün bitişiğinde bulunan, 22-37 metre yüksekliğe ve 170 dekar yüzey alanına sahip olan Oylum Höyüğü'nün bölge arkeolojisine ışık tutacak önemli bilgi ve bulgular vermesi bekleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder