Ağustos 27, 2010

Çatalhöyük'ün arkeolog teyzeleri

İnsanoğlunun bilinen en eski yerleşim yerlerinden Çatalhöyük'teki arkeolojik çalışmalarda uzun yıllardır görev alan köylü kadınlar, bir arkeolog kadar bilgi sahibi olabiliyor. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Konya'nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük kazı alanında 1993 yılında Stanford Üniversitesi Arkeoloji Profesörü ve Çatalhöyük Kazı Başkanı Ian Hodder başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları yurt içi ve yurtdışından çok sayıda bilim adamının da katılımıyla sürüyor. Büyük bir titizlikle yürütülen çalışmalarda her yıl köylü kadın ve erkeklerde görev alarak, çıkarılan topraklardaki tarihe ışık tutacak parçaları ayıklıyor.

Kazı alanından çıkarılan toprağı yıkadıktan sonra güneş altında belirli bir süre kurutan bu işçiler, daha sonra büyüteç yardımıyla toprakta buldukları o döneme ait kemik, boncuk, obsidyen taşları ve yumurta kabuklarını ayıklayarak keseciklere koyuyor. Bazı köylü kadınlar da çıkarılan bu parçaları, diş fırçası yardımıyla temizleyerek, laboratuvarda araştırmaya hazır hale getiriyor.

Çalışmalarda görev alan köylü kadınlardan 51 yaşındaki Hatice Yaşlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çatalhöyük'te Hodder başkanlığında kazı çalışmalarının başladığı 1993 yılından bu yana her yıl görev aldığını belirtti. Akraba ve komşularıyla birlikte çalıştıkları kazı alanında topraktan önemli sayılan boncuk ve kemik gibi parçacıkları ayıklayıp, temizliğini yaptıklarını ifade eden Yaşlı, ''18 yıldır kazı çalışmalarında görev aldığım için artık işin uzmanı oldum. Toprakta bulduğum parçaların hangilerinin o döneme ait olduğunu artık ezberledim'' dedi.
Topraktan çıkardıkları kemik, boncuk ve obsidyen taşları gibi bulguları küçük bir diş fırçası yardımıyla suyla temizlediğini anlatan Yaşlı, diğer köylü kadınların yaptığı gibi kendisinin de her yıl farklı işlerde çalıştığını bildirdi.

Bugüne kadar edindiği bilgi ve deneyimleri ile adeta Çatalhöyük'ün ''fahri arkeoloğu'' olduğunu dile getiren Yaşlı, şunları kaydetti: ''Buraya her yıl Türkiye ve dünyanın farklı bölgelerinden bilim adamları geliyor. Gelen simaların büyük bölümü değişiyor ama ben her yıl burada olduğum için gelen profesörler, bilim adamları, öğrenciler beni çok iyi tanıyor. Hatta bazen benimle 'hocam' diye şakalaşıyorlar. Aramızda çok iyi bir diyalog var. Ben de işimi severek yaptığım için her zaman en iyisini yapmaya çalışıyorum. O yüzden bugüne kadar hiçbir problem olmadı. İşimizde de zaman içinde uzmanlaştığımız için işimde her yıl daha da verimli olduğuma inanıyorum. Artık başımızdaki hocalar kadar biz de bu işi öğrendik.''

Yaptıkları iş karşılığında aylık asgari ücret düzeyinde bir para aldıklarını, işin durumuna göre her yıl 1,2 veya 3 ay çalıştıklarını anlatan Yaşlı, önümüzdeki yıllarda da kazı çalışmalarında görev almak istediklerini sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder