
Sadece bir taş bloğun yerine yerleştirilmesi için bir profesör, bir doçent, dört arkeolog, bir restaratör, iki duvar ustası ve bir vinç operatörü olmak üzere toplam on kişinin işbirliği gerekiyor.
Kazı çalışmalarını yürüten Prof.Dr. Nevzat Çevik, öncelikle kazı bölgesinde bulunan taşların düşüş ve bulundukları yere göre gruplandırıldığını, ardından numaralandırılıp arşivlendiğini ve bu sırada da akademisyenlerin günlüklerine notlar aldığını söyleyerek, 'Böylelikle o bölge hakkında mimari bir derinliğe sahip oluyoruz. Bir Likyalının Andriake'de yolda yürürken nelerle karşılaştığını tahmin ederek bilgisayarlarımızda üç boyutlu proje oluşturuyoruz. Ve ardından arşivlenen taşlar gibi kesilen yüzlerce karton parçasına aynı numaralar veriliyor. Arkeolog ve akademisyenlerden oluşan bir ekip önceden çizilen proje üzerinde puzzle oyunu oynar gibi bu parçaları birleştirmeye çalışıyor.' dedi.
Her bir antik taşın ait olduğu yeri bildiklerinin altını çizen Çevik, eksik kalan yerler için ise yeni taşlar kesildiğini belirtti. Çevik, Likya Müzesi'nin yüzde 95 oranla orijinal taşlara sahip olacağı bilgisini de verirken müzenin inşası bittiğinde dünyada bu özellikleri ile tek müze olacağının da altını çizdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder