Arapça’dan Türkçe’ye geçmiş kelimelerin kökeninin Kültepe olduğunu söyleyen kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu’nun verdiği bilgilere göre şemsiye, kira, akraba, müzakere ve lisan, 5 bin yıllık sözcüklerden bazıları. Günlük hayatta kullandığımız kelimelerin tarihi merak konusudur. ‘Acaba, sözcükleri ilk kim, ne zaman kullanmıştır?’ sorularına cevap bulmak isteriz. Çoğu kere bu sorular cevapsız kalsa da şemsiye, tercüman, kira, akraba, haram, müzakere, lisan, emlak ve vekil gibi 300 kelimenin 5 bin yıl önce yaşayan
insanlar tarafından kullanıldığını biliyoruz artık. Bu bilginin kaynağı ise Kayseri’de Kültepe Kaniş Karum höyüğünde yapılan kazılar. Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, sadece Anadolu değil, Mezopotamya, Suriye’nin de 5 bin yıllık tarihine ışık tutacak bilgilere Külte Kaniş Karum höyüğündeki kazılarda ulaştıklarını söyledi.
Bugüne kadar 25 bin çivi yazılı kil tablet bulduklarını belirten Kulakoğlu, “Bu tabletler bugün bizim Kayseri’deki gibi özel tüccarların arşivleridir. Tüccar arşivinde ne olur? Alacak, borç, kredi, ödemeler bazen de cezalar.” dedi. Anadolu insanının 5 bin yıl önce ilk kez okuma yazmayı öğrendiğinin de kayıtları olduğunu dile getiren Kulakoğlu, “Bugün olduğu gibi o gün de bilgi en büyük güç. Bu tabletlerle bilgiyi kayıt ediyoruz. Anadolu insanının o dönemde en iyi çağını yaşadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çivi yazısıyla yazıldı:
Tabletlerin Akadça denilen 5 bin yıllık dilin genç versiyonu olduğunu aktaran Kulakoğlu, “Akadçanın Asurca versiyonu ile yazıldığını görüyoruz. Çivi yazısıyla yazıldı. Asurca şöyle bir dil. Günümüzdeki kadim dillerin atası. Asurca ve Akadça. Arapça en kadim dillerden birisidir. Asurcada Arapçaya geçmiş günümüzde bizim Türkçe konuştuğumuz birçok kelime var.” diye konuştu. Arapçadan Türkçeye geçmiş kelimelerin kökeninin Kültepe olduğunu söyleyen Kulakoğlu’nun verdiği bilgilere göre tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan kelimelerden bazıları şöyle: şemsiye, tercüman, kira, gebermek, emlak, beleş, akraba, esir, siftah, hata, hınzır, garb, erbab, haram, öşür, icar, ahize, akşam, neccar (marangoz), kabir, nadas, kese (para çantası), mevta (ölmek), müzakere, lisan, reis (baş-kafa), şakül, vekil, zikir, zürriyet, mahrem, ispat, mazbata.
Eserler dönem halkına ait:
Kayseri’de Kültepe kazılarında gün yüzüne çıkarılan 5 bin yıllık çivi yazılı kil tabletler UNESCO Dünya Belleği Kütüğü’ne kabul edilmişti. Kulakoğlu, tarihi eserlerin, ne bir saraya ne de bir krala ait olmadığını, tamamen o dönemde yaşayan insanların kendi arasındaki işlemlerle ilgili olduğunun altını çizdi. Kulakoğlu’na göre tabletlerin UNESCO listesine girmesindeki en önemli sebep de herhangi bir sarayın, kralın arşivleri olmamaları.
Kaynak: 20.11.2015 Zaman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder