İstanbul'un dünya kültür mirasındaki yerini zenginleştirmede önemli rol oynayan Marmaray/Metro kazılarında tarihi yarımada, sur içinde yaklaşık 8500 yıl öncesine tarihlenen bir insan iskeleti bulundu. Böylece "en yaşlı İstanbullu"ya ait mezarın mimari açıdan da ilginç ve dikkat çekici olduğu belirtiliyor. Bölgede açığa çıkan kalıntılar İstanbul’un tarihine dair yeni adımlar atılmasını, keşifler yapılmasını sağlamaya devam ediyor.
Proje kapsamında yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan yeni gömütte, ölünün güneybatı – kuzeydoğu yönünde, büzülmüş (hoker) pozisyonda yatırılmış erişkin bir birey olduğu saptandı. Birbirine paralel yerleştirilmiş ince ahşaplar üzerine yatırılmış iskeletin üstü ise dikey pozisyonda yekpare geniş bir ahşap ile kapatılmış. Marmara bölgesinin kronolojisine göre ilk neolitik çağa tarihlenen arkeolojik dolgu içerisinde son olarak açığa çıkarılan bu gömüt, ahşap organizasyonuyla alanda daha önce bulunan gömütlerin en ilginç ve dikkat çekici olanı. Bu ahşap gömüt mimarisinin yakın benzerinin henüz bilinmemesine ek olarak ahşap malzemenin korunması ve bugüne ulaşmasının da imkânsıza yakın olduğunu belirtelim.
Marmaray kazıları ve keşifleri
Bizans dönemine ait batık gemi ve buluntularıyla tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Marmaray kazıları, deniz seviyesinden -7 metre derinlikte, günümüzden yaklaşık 8000 yıl öncesine tarihlenen neolitik (cilalı taş devri) dönem kültürlerin keşfi ile yeni bir boyut kazanmıştı.
Marmaray kazılarında 2008 yılında bir gömüt ve ardından Anadolu’nun en eski kremasyon (ölünün yakıldıktan sonra gömülmesi) uygulaması keşfedilmişti. Neolitik dönem ölü gömme âdetlerinin bilinmeyen noktalarını açığa çıkartan bu buluntular bilimsel platformda da ses getirmişti.
Toprak gömütlerde ve mezar mimarisinde ahşap kullanımı, arkeolojik çalışmalarda nadir olarak bulunuyor. Kazılar bu açıdan da bizlere önemli veriler sunuyor. Son dönem çalışmalarında açığa çıkartılan bu yeni gömüt, neolitik demografiye yeni bir “birey” kazandırıyor.
Proje kapsamında yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan yeni gömütte, ölünün güneybatı – kuzeydoğu yönünde, büzülmüş (hoker) pozisyonda yatırılmış erişkin bir birey olduğu saptandı. Birbirine paralel yerleştirilmiş ince ahşaplar üzerine yatırılmış iskeletin üstü ise dikey pozisyonda yekpare geniş bir ahşap ile kapatılmış. Marmara bölgesinin kronolojisine göre ilk neolitik çağa tarihlenen arkeolojik dolgu içerisinde son olarak açığa çıkarılan bu gömüt, ahşap organizasyonuyla alanda daha önce bulunan gömütlerin en ilginç ve dikkat çekici olanı. Bu ahşap gömüt mimarisinin yakın benzerinin henüz bilinmemesine ek olarak ahşap malzemenin korunması ve bugüne ulaşmasının da imkânsıza yakın olduğunu belirtelim.
Marmaray kazıları ve keşifleri
Bizans dönemine ait batık gemi ve buluntularıyla tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Marmaray kazıları, deniz seviyesinden -7 metre derinlikte, günümüzden yaklaşık 8000 yıl öncesine tarihlenen neolitik (cilalı taş devri) dönem kültürlerin keşfi ile yeni bir boyut kazanmıştı.
Marmaray kazılarında 2008 yılında bir gömüt ve ardından Anadolu’nun en eski kremasyon (ölünün yakıldıktan sonra gömülmesi) uygulaması keşfedilmişti. Neolitik dönem ölü gömme âdetlerinin bilinmeyen noktalarını açığa çıkartan bu buluntular bilimsel platformda da ses getirmişti.
Toprak gömütlerde ve mezar mimarisinde ahşap kullanımı, arkeolojik çalışmalarda nadir olarak bulunuyor. Kazılar bu açıdan da bizlere önemli veriler sunuyor. Son dönem çalışmalarında açığa çıkartılan bu yeni gömüt, neolitik demografiye yeni bir “birey” kazandırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder