Şubat 27, 2011

Kaçırılan tarihi eserler geri getiriliyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'den çeşitli yollarla yurt dışına çıkarılan tarihi zenginliğimizi geri döndürmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Sırbistan-Hırvatistan arasındaki Batrovçi Sınır Kapısı'nda 2004'te ele geçirilen sikke ve arkeolojik eserlerden 1864'ü, Belgrad'da düzenlenen törenle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a teslim edildi.

Milli Müze'nin atriyumunda düzenlenen törende eserleri Sırbistan Kültür Bakanı Neboyşa Bradiç'ten teslim alan Günay, burada yaptığı konuşmada, son birkaç yıl içinde Bakan Bradiç ile yakın arkadaş olduklarını, bundan büyük onur duyduğunu söyledi. Kocaeli'nde iki yıl önce ''Derviş ve Ölüm'' adlı oyunu birlikte izlediklerini, daha sonra İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinde ve Konya'da Rumi'nin anma gecesinde birlikte bulunduklarını anlatan Bakan Günay, ''İtiraf ediyorum ki benim Sırbistan ziyaretim, Sayın Bakan'ın Türkiye ziyaretleri karşısında biraz gecikti. Ama 2009 yazında Türkiye'de bir yerel seçim vardı, 2010'da da büyük bir anayasa referandumu vardı. Gecikmiş olsam da ilk fırsatta Belgrad'a geldim'' dedi.

Bakan Günay, 2004 yılından bu yana Sırbistan'da misafir olan tarihi eserlerin vatanına teslim edilmesinin kendileri için çok güzel olduğunu ifade ederek, ''Bunun Sırbistan için ilk olması da tabii ki bizim için çok özel bir davranış, bunun için çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu. UNESCO sözleşmeleri kapsamında yaptıkları bütün anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'den haksız biçimde çıkmış eserlerin geri döndürülmesi için yoğun çaba gösterdiklerini kaydeden Günay, şöyle devam etti:

''2003 ile 2011 arasında, geride bıraktığımız 8 yıl içinde 3 bine yakın eser ülkemize teslim edildi ve bunun bin 500'den fazlası da benim görev yaptığım bu son döneme rastladı. Ama bu 1864 eserle benim dönemimde Türkiye'ye gelen eser sayısını ikiye katlamış olacağız. Sırbistan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının bu duyarlılığı göstermesi, dünya kültürü açısından son derece önemlidir. Çünkü dünyada gelişmiş bazı ülkeler, başka ülkelerden haksız biçimde aldıkları eserleri geri vermeme konusunda, inatla ayak diriyorlar.''

Her eserin ait olduğu topraklarda sergilenmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Günay, bu açıdan Sırbistan'ın Kültür ve Dışişleri Bakanlıkları ile müze yöneticilerinin bu kültür saygısını göstermelerinin alkışlanmaya değer bir davranış olduğunu belirtti. Bakan Günay, arkeolojiye meraklı bütün Sırpları, ören yerlerini görmek için Türkiye'ye davet etti. Sırbistan Kültür Bakanı Bradiç de iki yıl önce Bakan Günay ile Sırbistan ve Türkiye arasında işbirliği anlaşması imzaladıklarını, bunun ardından iki ülke arasında birçok işbirliği faaliyeti olduğunu söyledi.

İki ülke arasında kültür mirası alanındaki çalışmaların düzenlenen teslim törenine kadar geldiğini ifade eden Bradiç, ''Bu tören çok önemli bir mesaj taşıyacak. İki ülke arasındaki, başka alanlarda olduğu gibi, kültür alanındaki işbirliğinin önemli bir noktasına kadar gelmiş oluyoruz. Çünkü bu kez uzmanlar ve yetkili kurumlar arasında işbirliği gerçekleşti. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum'' dedi. Türkiye'ye ait kültür mirası parçalarının 2004 yılından bu yana Sırbistan'da bulunduğunu dile getiren Bradiç, ''Bu 7 yıl, bu alanda ne kadar iyi bir işbirliği yapabileceğimizi gösteriyor'' dedi.


Sırbistan'da ele geçirilen eserler


Sırbistan-Hırvatistan arasındaki Batrovçi Sınır Kapısı'nda 2004 yılında ele geçirilen Roma ve Bizans dönemlerine ait 1485 sikke ve 379 arkeolojik olmak üzere toplam 1864 eserin Interpol tarafından yapılan duyurusu üzerine, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğünce yapılan incelemede eserlerin ülkemiz kökenli olabileceği belirlendi.

Belgrad Ulusal Müzesi uzmanları ise eserlerin tüm Balkanlar'da bulunabilecek eserlerden olabileceğini iddia etti. Ancak özellikle sikkeler üzerindeki darphane isimleri (Constantinople/İstanbul, Nikomedia/İzmit, Nicea-İznik) ve eserlerin Anadolu kültürüne ait izler taşıması nedeniyle bunların ülkemize iadesi için girişimler başlatıldı. Sırbistan Kültür Bakanı Nebojsa Bradiç'in olumlu yaklaşımı üzerine 05-09 Ekim 2009 tarihleri arasında Genel Müdürlükten yönetici ve uzmanlar, Sırbistan'da eserlerin tetkikini ve konuya ilişkin müzakereler gerçekleştirdi.

Yapılan tetkik ve müzakereler sonucu düzenlenen 16 Ekim 2009 tarihli raporda, eserlerin büyük oranda ülkemiz kökenli olabileceği vurgulanarak, Sırbistan ile gelişen kültürel dostluk ilişkileri kapsamında Türkiye'ye iadesinin gerektiği belirtildi. Dışişleri Bakanlığından alınan 22 Kasım 2010 tarihli yazıyla gerekli yasal prosedürün tamamlanmasını müteakiben, bu eserlerin iade edilebileceği bildirildi. Bu kapsamda Belgrad'da eserlerin teslimi için tören düzenlendi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder