Anadolu'da ilk yazılı ticari anlaşmanın 4 bin yıl önce yapıldığı ve yazılı belgelerin Kayseri'deki Kültepe-Karum kazılarında bulunduğu bildirildi. Çivi yazılı tabletleri okuyarak Kültepe-Karum’la ilgili bilimsel araştırmalar yapan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cahit Günbattı, Anadolu’da ilk ticari yazılı anlaşmanın, günümüzden 4 bin yıl önce yapıldığının, Kültepe-Karum bölgesinde yapılan kazılarda bulunan çivi yazılı tabletlerden anlaşıldığını söyledi.
Prof. Dr. Günbattı, 1948 yılından beri Kültepe höyüğü ve hemen yanındaki Asurlu tüccarların oturdukları Karum bölgesinde devam eden kazılarda, 23 bin dolayında çivi yazılı tablete ulaşıldığını, 1948’den önce de yurt dışına kaçırılmış 4 bin 500 dolayında tablet olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: "Kültepe-Kaniş’te 1948 yılından önce bölgeden toplanan ve kaçırılan 4 bin 500 dolayındaki çivi yazılı kil tablet, ne yazık ki yurtdışında bulunuyor. Bölgeye 4 bin yıl önce yerleşen Asurlu tüccarlar, Mezepotamya’dan getirdikleri kalay ve kumaşları burada pazarlamışlar. Asurlu tüccarlara ait evlerde yapılan kazılarda çok sayıda çivi yazılı tablet bulundu. Anadolu’da bu kadar çok çivi yazılı tabletin bulunduğu bir başka merkez yok. Kültepe ve Karum’un bir benzeri yok."
Prof. Dr. Cahit Günbattı, Karum’da bulunan 2 çivi yazılı tabletin okunmasıyla, Anadolu’da bilinen en eski ticari yazılı anlaşmanın 4 bin yıl önce yapıldığının anlaşıldığını da belirterek, şunları söyledi: "Mezopotamya’da bulunan Asur Krallığı, Kaniş Krallığı ve Adıyaman yakınlarındaki Hahhum Krallığı ile yazılı ticari anlaşmalar yapmış. Bizim okuduğumuz çivi yazılı iki tablette bu anlaşmayla ilgili ilginç bilgiler var. Bu anlaşmalara göre Asurlu bir tüccar Anadolu’da öldürülür ve malları kaybolursa (yağmalanırsa), yakınlarına belirlenen miktarda kan parası ödenecek. Katili Asurlulara teslim edilecek ve onlar tarafından öldürülecek. Katil yerine bir başkası verilmeyecek. Tüccarlardan zorla ve ucuza mal alınmayacak. Mahkemeye giden bir Asurlu için karar adil olarak verilecek. Asurlu bir tüccar, Kaniş’ten birine borçlanır ve borcunu ödemezse tutuklanmayacak, borçlu olanın malları satılacak, alacaklı alacağını alacak. Asurlu birinin malları kayıp olursa bulunup sahibine iade edilecek. Bir Asurlunun evine, kölesine, cariyesine, tarla veya bahçesine göz konulmayacak ve zorla alınıp satılmayacak. Asurlular hakkında bir cariye, bir köle veya Hahhum halkından birinin şahitliğine dayanarak karar verilemeyecek."
Prof. Dr. Cahit Günbattı, Anadolu’da günümüzden 4 bin yıl önce kalayın en kıymetli metallerden birisi olduğunu da belirterek, "Kalay o dönemde çok az vardı ve ihtiyaca cevap vermiyordu. Asurlu tüccarlar en çok kalay getirip sattılar. Kalay, bakırla karıştırılıp tunç elde ediliyor, silahlar tunçtan yapılıyordu. Birbirleriyle savaşan yerel krallar da silah yapabilmek, kalay alabilmek için Asurlu tüccarlara taviz vermek zorunda kalmışlar" diye konuştu. Kültepe-Karum’da 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından başlatılan ve halen Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu tarafından devam eden kazılarda bulunan çivi yazılı tabletler ve diğer arkeolojik eserler, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder